Atatürk , Nutuk ve 19 sayısı

ATATÜRK, NUTUK VE 19 SAYISI

Beyin cerrahı Dr. Muammer Yüksel ile biyofizik uzmanı Dr. Erhan Kızıltan, bir bilimsel araştırma için bir araya gelip çalışmaya başlarlar. Bu araştırma için gerekli olan bilgisayar programını Dr. Erhan Kızıltan yazar. Programın çalışıp çalışmadığını denemek için o sırada bilgisayarda tam metni hazır olarak bulunan Atatürk’ün 15 - 20 Ekim 1927 tarihleri arasında CHP Kongresi’nde okuduğu Büyük Nutuk’unu programa koyarlar. Bir süre sonra program, Nutuk’un içinde hangi kelimenin kaçar kez tekrarlandığını ortaya çıkarır. 19 rakamı Atatürk’ün hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Çünkü;
• Atatürk, 19’ uncu yüzyılın bitmesine 19 yıl kala 1881’ de doğdu. 1881, 19’un 99 katı…
• 1881, Rumi takvime göre 1297’ ye denk gelir. 1+2+9+7=19…
• Atatürk Selanik’te doğdu. Selanik sözcüğünün “ebced” (Arapça’da her harfin bir sayısal değeri olduğunu belirten hesap) hesabı ile değeri 171’dir. 171, 19’un 9 katıdır…
• Nüfus kütüğünde sıra numarası 19’du…
• Nüfus Cüzdanı numarası 993814’tü. Bu sayı 19’un 52 bin 306 katı…
• İstanbul Harp Okulu’na 1900’ de kayıt oldu. 1900, 19’un 100 katıdır. Ve bu sırada yaşı 19’du…
• Harp Akademisi’ne 57’nci devre olarak girdi. 57, 19’un 3 katı…
• Atatürk, Harp Okulu’nu 20. sırada bitirdi. Subaylardan birisi yabancıydı. Bu nedenle mezun olan 19. Türk subayı oldu…
• Yüzbaşı olarak orduya katılış sırası 38’di. 19’un iki katı…
• 19’uncu tümenin kurucusuydu…
• 19 Mayıs 1915’te albay oldu…
• Komutanı olduğu alayın numarası da 38 idi. 19’un 2 katı…
• 19 Mart 1916 yılında tuğgeneral oldu…
• 19 Aralık 1904 yılında bağımsız düşüncelerinden ötürü Yıldız Sarayı’na çağrıldı…
• 19 Mayıs 1919 yılında Samsun’ a çıkarak Kurtuluş Savaşı’nı başlattı
• Samsun’ a çıktığı tarihte 38 yaşındaydı. Yani 19’un 2 katı…
• Atatürk’ü Samsun’a götüren Bandırma Vapuru’nda 19 yolcu vardı…
• Samsun’da 19 gün kaldı…
• 4 Temmuz 1919’da Erzurum’a gitti. 19 gün sonra 23 Temmuz’da Erzurum Kongresi’ni topladı…
• Milli Mücadele’ye başlanması için komutanlarıyla yaptığı konuşmanın tarihi 19 Kasım 1919’du…
• TBMM’nin kurulmasına 19 Mart 1920’ de karar verildi…
• 19 Eylül 1921 yılında mareşallik ve gazilik unvanı aldı…
• Gençliğe Hitabe’de 19 cümle vardır…
• Mustafa Kemal Atatürk isminde 19 harf var…
• Atatürk, İstanbul’ a toplam 19 kere geldi…
• Atatürk’ün Latife Hanım ile olan evliliği 912 gün sürdü. 912, 19’un 48 katı…
• 10 Kasım 1938 yılında öldü. 1938, 19’un 102 katıdır…
• 57 yıl yaşadı.19’un 3 katıdır. Yaşamının ilk 19 yılında askerliğe hazırlandı. İkinci 19 yılında asker olarak hizmet verdi. Üçüncü 19 yılında ise ülkenin kurtarıcısı ve devlet başkanı olarak görev yaptı…
• Öldüğünde yatağının altında bulunan otomatik silahta 19 tane mermi vardı…
• Cenaze namazı, 19 Kasım 1938’de Dolmabahçe Camii’nde kılındı…
• Ata’nın ölümü üzerine silah arkadaşı İsmet İnönü’nün Türk milletine yazdığı beyanname 19 cümledir…
• Cenazesinde çalınan Chopin’in cenaze marşının numarası 19’dur. Ve bu marşta 19 tane nota vardır…
• Miras olarak 19.000 lira bırakmıştır.19’un bin katı…
• “Ne mutlu Türküm diyene” ve “İstikbal göklerdedir” cümleleri 19 harflidir…
• İstanbul Akaretler’de kaldığı evin numarası 19 idi…

İşte bu nedenle , Nutuk’ta 19’ar kez tekrarlanan kelimelerden bir metin oluşturan iki doktor, Osmanlıca sözcükleri günümüz Türkçe’sine çevirir ve bazı eksik cümleleri anlamını bozmayacak şekilde tamamlar. Sonuçta ortaya şu şaşırtıcı metin çıkar :

“ Tüm seçkin temsilciler millete hizmet etmek yerine görevlerini yerine getirmemektedirler. Bunların kanunlara bilfiil uymaları gerektiğini belirtiniz. Şunu söyleyiniz: Yakın zamana kadar mevcut faaliyetleri başka gözle görmeye çabalayanlar artık durumun farkına varmışlardır. Kumandanların (askerler ve yöneticiler) hizmet etmelerine siz engel oluyorsunuz. Olayları tam olarak düşünen her kişi bunun nedeninin hükümet olduğunu görür. Tüm başkanlık sistemi bizce suiistimal edilmektedir. Toplanacak taraflar sayıca az olsa bile azami sayıdaki düşmanın karşısında durmalıdır. Bu çağrıyı (toplanma çağrısını) yapması gereken yüzbaşılardır(askerler ya da grup liderleri olabilir).Büyük şerefli cephe düşünülmelidir.”

Bu metin iki bilim adamını çok şaşırtır. Çünkü günümüz Türkiye’si ile ilgili ipuçları vermektedir. Bir başka deyişle Atatürk, 100 yıl önceden Türkiye’de olup bitecekleri görmüş gibidir. Dr. Muammer Yüksel ve Dr. Erhan Kızıltan, araştırmaları sırasında 19’ar kez tekrarlanan başka sözcükler de bulur. Bu sözcüklerle oluşturdukları metin ise, Türkiye’deki bölücülük hareketlerinin ne aşamaya geldiğini 100 yıl önceden gösterir gibidir :

“Maksadın anlaşılıyordu. Tarihi vilayetin ahalisini bölüp Diyarbakır Kürt devletinin kurulmasına yol açmak. Memleketin içinde bulunduğu durum kesinlikle birisinin duruma müdahale etmesini gerektirecektir.İçinde bulunulan somut koşullar gereğince bağımsız gruplar harekete geçecektir. Yirmi vakit sonrasında bu değerlendirmeyi kim yapacak ve eyleme geçecektir?”
Bu metinde yer alan “yirmi vakit” ifadesini ilgi çekici bulan iki bilim adamı bir araştırma yapar. Vardıkları sonuç şaşırtıcıdır. Güneydoğu’da bir kürt devleti kurmak için yola çıkan Abdullah Öcalan PKK’yı 1978’de kurmuştur. Öcalan, 1999’da da yakalanmıştır. Bir başka deyişle eylemlere başladığı yıl ile yakalandığı yıl arasında 21 sene vardır. Bu da Atatürk’ün “yirmi vakit” deyimine uygun bir zamandır. İki bilim adamına göre, bu yirmi vakit dolmuştur. Ve ülkenin bölünmesini engellemek için eyleme geçilmesi zamanı gelmiştir.
İki bilim adamı Nutuk’un “belgeler” bölümünde 19’ar kez geçen kelimeleri topladıklarında ise yine günümüz Türkiye’sini açıkça ortaya koyan bir metin elde ediyorlar :

“ Düşündüklerini açıkça söyleyen pek çok kişinin ortak fikri ; hükümetin bugün dünyaya yakın durmasının asıl nedeninin seçimle kendilerine verilen gücü kullanarak sisteme resmen aykırı fikirleri uygulamaya çalışmasıdır. Gerçek yüzü belli olmayan azınlıkta olan yönetim merkezi, gerçek yönetimin , Ankara’nın dikkatini çekmek zorundadır. Rüşvetçi valilerin (yöneticilerin) cumhuriyet ilkeleri yerine kendi çıkarlarına yönelmeleri müdehaleyi gerektirir.”

İki bilim adamı bu çalışmalarını bir kitap haline getirmiştir.
Kitabın adı, “ Nutuk’taki Gizli Hitabe” dir…